Paris’in aşk dolu atmosferi, Bordeaux’nun asmalarla dolu manzarası ve Nice’in şık sokakları ve marinaları yıllarca güzelliği, modayı, zenginliği ve romantizmi temsil etmiştir. Fransa’nın başlıca turistik destinasyonları olan bu şehirler ve Annecy ve Gordes gibi sayısız pitoresk kasaba, ikonik simge yapıları, mutfak deneyimleri ve klasik mimarileriyle ziyaretçileri baştan çıkarıyor. Bununla birlikte Fransa, güneyinde, batısında ve kuzeyinde çeşitli su kütlelerine temas eden 4668 km uzunluğunda kıskanılacak bir kıyı şeridine de sahiptir. Bu nedenle, Fransa’ya feribot biletleri yolcuları tarihi önemi, ticari itibarı ve tüm aile için küçümsenen bir dizi cazibe merkezi ile daha sessiz ama ilgi çekici liman kentlerine götürür.
Ziyaret edilmesi gereken sahil kasabaları arasında Dunkirk de yer almaktadır. Tutkulu bir denizcilik mirasına sahip olan bu bölgedeki plajlar, İkinci Dünya Savaşı sırasında sıkışıp kalan Müttefik askerlerinin toplu tahliyesine sahne olan Dinamo Operasyonu’na ev sahipliği yapmıştır. Bu nedenle, Dunkirk Savaş Müzesi ve Şehir Mezarlığı’nda geçirilen bir gün, özgür bir dünyada yaşayabilmemiz için insanların yaptığı fedakarlıkları vurgulayan alçakgönüllü bir deneyimdir.
Manş Denizi’ne bakan Dieppe, bir gastronomun rüyalarının gerçekleştiği yerdir. ‘Fransa‘nın En İyi Pazarı’ olarak kabul edilen şehrin Cumartesi sabahı kurulan çiftçi pazarı taze, renkli ve çok cazip lezzetli ürünlerle dolup taşıyor. Kentin Pollet Mahallesi, canlanmış güzel bir tablo gibidir. Seyahatinizi doğru planlarsanız, Dieppe’nin her yıl Eylül ayında düzenlenen ünlü Uluslararası Uçurtma Festivali’ne katılma imkanı vardır.
Fransa anakarasına feribot bileti rezervasyonu yaparken Ferryscanner’ı kullanın ve Birleşik Krallık ‘tan Calais‘ye giden çeşitli gemilerden birine atlayın. Calais sadece bir iş merkezi değil, aynı zamanda Güzel Sanatlar Müzesi’nde Rodin’in önemli eserlerinin bulunduğu bir yerdir. Şehrin hayranlık uyandıran manzarasını görmek için Calais Deniz Feneri’nin 271 basamağını tırmanın. Akdeniz’e kıyısı olan Sète kenti kendine özgü bir yerdir. Montpellier’e yakın olan ve Étang de Thau lagününü çevreleyen bu şehir, geniş bir kanal sistemine sahip olduğu için ‘Languedoc’un Venedik’i’ olarak anılmaktadır. Fransız Rivierası’ndan daha ekonomik olan bu pastoral tatil noktasından en iyi şekilde yararlanmak için tekne turlarına, yürüyüşlere ve plaj günlerine katılın.