Saint Barthélemy

Saint Barthélemy Hakkında Her Şey

Fransa ve İsveç arasında el değiştirmiş bir Karayipler adası olan Saint Barthélemy, onu kıtalararası tatil tutkunları arasında en sevilen yerlerden biri haline getiren tipik Avrupalı karaktere sahiptir. Saint Barthélemy feribot seferi bulmak çok kolay; feribot şirketlerini karşılaştırmak ve feribot bileti rezervasyonu yapmak için Ferryscanner kullanmanız yeterli. St. Barts veya St. Barths olarak bilinen, Fransızca konuşulan bu ada ilk olarak 1493 yılında Christopher Columbus tarafından keşfedildi. Olağanüstü büyüleyici güzelliğine katkıda bulunan belirgin dağlık bir coğrafyaya sahip olmasıyla diğer bazı Leeward Adalarından ayrılıyor.

Saint Barthélemy Feribot Seferleri ve Hatları

Yurtdışından St. Barts’a ulaşmak için en iyi seçeneğiniz, St. Maarten‘e uçmak ve sonra da bu adaya giden feribota binmek veya iç hat uçuşu yapmaktır. St. Maarten Princess Juliana Uluslararası Havalimanı’na Avrupa ve Amerika’dan uçak seferleri düzenleniyor. St. Maarten’e ulaştıktan sonra 20 koltuklu tek motorlu bir uçak sizi 15 dakikada St. Barts’a götürecek.

St. Barts Gustaf III havalimanı son derece eşsizdir ve sadece küçük uçakları ağırlayabiliyor. Pist yamaç üzerine kurulmuştur, bir yanında tepe, diğer yanında ise plaj bulunur. Bu nedenle, çok az sayıda pilotun buraya inmesine izin verilir. İngiliz turistler genellikle Antigua’da aktarma yaparak Gustaf III’e gelirken, San Juan’dan düzenli olarak charter uçaklar da mevcuttur.

St. Maarten’den St. Barts’a ulaşmanın daha az korkutucu yolu ise deniz üzerindendir. Ferryscanner ile Great Bay Express’in Philipsburg’dan Saint Barthélemy‘ye tek yön 45 dakika süren feribotunu 60€ maliyetle kolaylıkla ayırtabilirsiniz, bu rakam iki ada arasında uçmaktan çok çok daha ucuzdur.

Saint Barthélemy Limanları

St. Barts Gustavia Limanı, korunaklı bir marina ve küçük bir ticari limandan oluşan doğal bir limandır. Büyük yatları veya yolcu gemilerini ağırlayamayan ada, adanın mütevazı kimliği ile bütünleşen samimi bir atmosfere sahiptir. St. Barts’a uğrayan yolcu gemileri liman dışında demirler ve yolcularını sürat tekneleriyle adaya taşır. Liman çevresi, duty-free mağazaları ve çok sayıda restoran ve bar ile oldukça gelişmiştir. Gustavia’da konaklayacaksanız oteliniz muhtemelen yürüyüş mesafesindedir. Aksi halde, adadaki herhangi bir noktaya ulaşmak için taksiye binebilirsiniz, bu size 30€’dan daha ucuza mal olur. Ferryscanner ile fiyatları veya feribot şirketlerini kolaylıkla karşılaştırabilir ve ucuz Saint Barthélemy feribot biletleri rezerve edebilirsiniz.

Başkent ve Köyler

20 kilometre kare büyüklüğünde bir adayı ziyaret etmenin harika yanı, her şeyin yakında olmasıdır. Ama her şeyin birbirine benzeyecek olmasını bekleseniz de, başkent Gustavia’dan çıktıktan sonra, fark edilir bir mizaç değişikliği oluyor ve St. Barts’ı doğal sürprizlerle dolu çok yönlü ve harika bir tatil yeri haline getiriyor.

Gustavia

Günübirlik ziyaretçilerle dolu Gustavia tam anlamıyla turistik ve St. Barts’ta lüks alışveriş ve kaliteli restoranlar için gidilmesi gereken yer olarak bundan daha hareketli olamazdı. 1970’lerde zenginler ve ünlülerin tercih ettiği tatil yeri haline gelen adanın başkenti, 1787’de İsveçliler tarafından inşa edilen Fort Gustave gibi tarihi eserleri ile adanın çeşitliliğe sahip mirasını gözler önüne seriyor. Limanın nefes kesen doğal manzaralarının tadını çıkarmak için tepe üzerine kurulmuş bu kaleye yürüyüş yapmadan geçmeyin. Müze severler, günümüzde adanın her yanından eski gereçleri sergileyen eski bir taş bina olan Wall House’u mutlaka ziyaret etmeli.

Corossol

Gustavia’dan batıya, Corossol balıkçı köyüne gittiğinizde, atmosfer birkaç dakikada canlıdan rustik cazibeye dönüşüyor. Nesiller boyunca adalılara ev sahipliği yapan Corossol, daha çok Karayip havasına sahip ve modern kiralık villaların yanında otantik ada tarzı rezidanslarla bezenmiştir. Corossol’da bulunan plaj, genellikle tenha olan gerçek anlamda gizli bir mücevherdir ve renkli ‘dory’leri (geleneksel balıkçı tekneleri) görebileceğiniz tek yerdir.

St. Jean

Gustavia’nın ardından St. Jean, St. Barts’ın en fazla turist çeken ikinci büyük yerleşimidir. Adada bulunan diğer köylerin aksine, St. Jean kendi başına yeterlidir. En iyi plajlardan ve sörf mağazalarından birine sahip olan St. Jean, lüks butikler, şık kafeler ve marketlere kadar, saygın karakteriyle tanınan seçkin bir yerdir. St. Jean’in yerel cazibe merkezleri arasında, canlı ve renkli yapısı ve yıllar boyunca birçok ünlüyü ağırlamış olmasıyla dünyaca ünlü Eden Rock Hotel bulunur.

Anse des Cayes

St. Barts geçtiğimiz on yıl içinde yavaş yavaş sörfçülerin uğrak yeri olarak ün kazanmaya başladı. Dalgaları dize getirmek isteyenler, Gustavia’dan adanın diğer yanına arabayla 10 dakika mesafedeki Anse des Cayes’de kalmayı düşünebilir. Bu kayalık koy, yüzünü güçlü rüzgarlara çevirmiş olduğundan güneşlenmek için fazla uygun değil, ama sörf ve rüzgar sörfü için ideal. Anse des Cayes’de villa rezervasyonu yaparken biraz pahalı olsa da deniz manzaralı olanı seçin.

Anse de Grande Saline

Tuzlu Saline, St. Bart’ın kendine özgü doğa köşesidir. Adını bölgedeki tuzlu su birikintisinden alan Saline, Karayipler’in mavi sularına ev sahipliği yapan tenha kumsalı ve çıplaklar için ayrı bir plaj ile turistleri cezbediyor. Saline’de genel olarak yeşilliği ile ziyaretçileri büyülüyor, bu yüzden adada kuş gözlemi için en iyi yer burası.

En İyi Plajlar

Bu kadar küçük bir adada, 14 muhteşem kumsal ve birkaç gizli sahil köşesinin var olması, hayal bile edilemeyecek tropikal lezzetlerle dolu St. Barts’ta uzun bir tatil planlamak için yeterli bir nedendir. Şimdi Saint Barthélemy feribot biletlerinizi alın ve keşfetmeye başlayın!

Gouverneur Plajı

Koyu yeşil bitki örtüsü ve büyüleyici turkuaz sular arasında, Gouverneur Plajı olarak bilinen el değmemiş ince beyaz kum plajı uzanır. Bu gizli doğa güzelliği, adanın güneyinde yer almakta olup, kendisine samimi bir cazibe kazandıran kayalıklarla çevrilidir. Yakınındaki otopark, bir kısmında isteğe bağlı çıplak bölüm ve bol miktarda yüzme ve şnorkelli dalış olanağı ile Gouverneur Plajı’na en az bir gününüzü ayırmayı unutmayın.

Grand Cul-de-Sac Plajı

Grand Cul-de-Sac, herkesin yapacak bir şeyler bulabildiği, aile dostu, hepsi bir arada bir plajdır. Sakin sığ suları, şnorkelle yüzenlere koyda kaplumbağalarla birlikte yüzme şansı sunuyor. Koyun rüzgarlı yapısı Grand Cul-de-Sac’ı rüzgar sörfü öğrenmek için ideal bir yer haline getiriyor. Plaj boyunca, birkaç ucuz konaklama imkanı ve lezzetli taze deniz mahsulleri sunan birkaç restoran bulunuyor.

Colombier Plajı

Colombier, oraya vardığınızda zahmete değdiğini düşüneceğiniz, ulaşılması zor bir ince kum plajıdır. Batı kıyı şeridi üzerinde yer alan plaj, durgun sulara ve bol miktarda nirvana düzeyinde huzur sunuyor. Sessiz, tenha ve kendine hayran bırakan bu plaja ulaşmak için ya 30 dakikalık bir yürüyüşe katlanmak ya da bir tekne kiralamak zorunda kalacaksınız. Colombier Plajı’nda hiçbir tesis bulunmadığından kendi şemsiyenizi, atıştırmalıklarınızı ve suyunuzu getirmeyi unutmayın.

Lorient Plajı

Plajı alabildiğine ilginç olmasına rağmen, Lorient her şeyden önce St. Barts’ın ünlü bir sörf noktasıdır. Suyu temiz ve berrak olduğundan yüzmek için de idealdir. Lorient’te bulunan resif rengarenk mercanlar, balıklar ve kaplumbağalarla dolu olduğu için şnorkel ekipmanınızı yanınızda getirmeyi unutmayın. Genellikle tenha olan Lorient, Fransız şarkıcı Johnny Hallyday’in plajın batısındaki bir mezarlıkta yatması nedeniyle biraz turist hareketliliğine tanık oluyor.

St. Jean Plajı

Yumuşak beyaz kum, güzel açık mavi deniz, hafif dalgalar ve tenhalığı ile St. Jean, kesinlikle St. Barts’ta ziyaret etmeniz gereken plajlardan biri. Gustaf III Havalimanı’nın pistinin yanında yer alması nedeniyle St. Maarten’in Maho Plajı’na benzemesiyle popülerdir. Maho’nun aksine, buraya iniş yapan uçaklar daha küçüktür. Yine de plaj, insanların alçaktan uçan uçakların altında güneşlendiği heyecan verici bir deneyim sunuyor.

Saint Barthélemy Çevresinde Ulaşım

Turistler genellikle komşu adalardan St. Barts’a günübirlik gelirler. Gustavia onların ilk durağıdır ve başkentin alışveriş imkanları, tarihi ve yemek seçeneklerinin tadını yürüyerek çıkarmak yeterince kolaydır.

Sıra dışı maceralardan hoşlanan ve yerinde duramayan biriyseniz, araba veya scooter kiralamak siz için en uygunu olacaktır. Bununla birlikte, St. Barts’ta emniyet kemeri ve kask takmak da dahil olmak üzere katı trafik kuralları olduğunu unutmayın. Ayrıca, bölgenin coğrafyası nedeniyle tepeleri dolaşan küçük, virajlı yollarında araba sürmenin sizi rahatsız etmemesi de gerekir. St. Barts’ta sadece iki benzin istasyonu var ve her ikisi de pazar günleri kapalı.

Taksi ise makul seçeneklerden biridir ve kolaylıkla bulunabilir. Turistik yerleri ziyaret etmek için 60 dakika taksi kiralamak size yaklaşık 55€ ‘ya mal olur ve adanın küçük boyutu nedeniyle ucuz denebilir.