Malta
Hiçbir ülke klasik Akdeniz yaşamını Malta kadar kapsamlı şekilde özetleyemez. Öncelikle üç adadan oluşan bir takımada, tarih ve kültür bu muhteşem Avrupa destinasyonunun her köşesinden fışkırıyor. Kuzeyde Sicilya ve güneybatıda Tunus ile Akdeniz’in merkezinde 316 kilometrekarelik bir alanı kaplayan bölge, kritik bir kıta kavşağında yer alıyor. Bu nedenle imparatorluklar yüzyıllardır Malta’yı kontrol etmek için savaşmışlardır. Ülke, 1964’te İngilizlerden bağımsızlığını kazandı. Bununla birlikte, Ggantija Tapınakları ve Ħal Saflieni Hypogeum gibi tarihi yerleri, Romalılar ve Araplardan Yunanlılara ve Fransızlara kadar Malta’nın geçmişteki sakinlerinin görünür hatırlatıcılarıdır.
Malta’ya giden feribot biletleri, yolculara bir ülkeye en güzel manzaralı girişi sunan eşsiz bir hediyedir. Başkent Valetta’daki Grand Harbour, güzel balıkçı köylerine yapılan geziler, muhteşem kumsallarda güneşin altında geçirilen saatler ve kristal berraklığındaki turkuaz sularda yüzme şansı ile öne çıkan bir tatil için sahneyi hazırlayan heybetli bir manzaradır. Mayıstan ekime kadar sıcak hava ve hazirandan ağustos ayına kadar yağmur olmaması, gün içinde bolca zaman olduğu anlamına gelir. Bunu plajlarda geçirebilir, batık dalışına gidebilir, eski Mdina şehrini ziyaret edebilir veya Gozo ve Comino’ya tekne turu yapabilirsiniz.
Malta‘nın güzelliği, çekiciliğinde evrenseldir ve bu nedenle ada, birçok film yönetmeni için favori bir yer olmuştur. Film meraklıları, Ferryscanner’ı kullanarak Malta’ya feribot biletlerini rezerve edebilir ve aslında Robin Williams’ın Popeye filminin film seti olan bir açık hava müzesi ve tatil yeri olan Sweethaven’ın eksantrikliğine hayran kalabilirler. Akdeniz’in mutfak mirasına sadık kalarak, gurmeler Malta’da bir zevk içindedir. Taze yakalanmış ve pişirilmiş deniz ürünlerinden pastizzi – ricotta ve bezelye böreğine kadar her yemekten sonra parmaklarınızı yalıyor olacaksınız. Sıra dışı ancak karakteristik bir ada olan Malta, sizi hayrete düşürecek ve daha fazlasını isteyecektir.